İnsan denen muhteşem kimya fabrikası en ufak detayına kadar hesaplanarak kurulmuş bir düzen içinde dakikada altı yüz elli reaksiyon yapabilen kapasiteye sahiptir.  Bu  reaksiyonların neredeyse tümüne yakın reaktiflerini kendi üretir ve atığını kendi tüketirken yalnız doksan kadar maddeyi dışarıdan almak zorundadır.  Bu maddelerin eksik veya niteliklerinde eksiklik olduğunda bozulan düzene ise HASTALIK denir.

Dışarıdan alınması gereken maddeler ise;

Hava

Su

Güneş

Yağ asitleri

Enzimler

Aminoasitler

Karbonhidratlar

Vitamin ve mineraller olmaktadır.

Sağlığın temeli beslenmeye, beslenmenin temeli ise;

Doğru cins

Doğru miktar

Doğru şekilde almaya dayanır.

Bu maddeleri bitkisel ve hayvansal gıdalar ile alabilmekteyiz.  Yaşamak için yediğimiz her şeye denir, besin ise gıdalardaki hücrelerimizi metabolize edebileceği maddelere denilir.

Ozon inceldi ve yer yer de delindi.  Güneş ışınlarının dünyaya yansıması bu nedenle değişmiş olup güneş insanlara yarardan çok zarar verir oldu.  Bu nedenle insanlar ciltlerini güneşten korur oldular.  Ancak yetersiz kaldıklarını artan cilt kanserleri ile fark etmekteyiz.  Çevre ve hayvan sağlığına da aynı şekilde olumsuz etkileri olmaktadır.

Beslenmemiz ise seksenli yılardan itibaren ç bozulmaya başladı, çünkü yıllar içinde artan nüfus ile azalan ekili arazileri görebiliyoruz. Toprağın kendisini toparlamasına izin vermeden üretim yapılması yani tarımın sanayileşmesi üretilen sebzelerin besin değerlerinde büyük kayıplara neden olmakta.  Son yıllarda olan sel baskınları ile topraktaki minerallerin eksilmesi de insan sağlığına etki eden önemli bir husustur.

Günümüzde tıp otoritelerinin tavsiye ettiği ise AKDENİZ DİYETİ olup genelde zeytin yağı kullanılan yeşil gıdalar olmaktadır.  Hayatımızın renkli olabilmesi için yediklerimizde de farklı renklerdeki gıdaları tüketmemiz doğru olacaktır. Tabii ki sebzelerin yanı sıra engeli olarak da et ve tavuk sonrasına da meyve tüketilmesi gerekmektedir.