Ah nerede o eskiden kapımızdan geçen sırtındaki up uzun sırığa bağlı iki kocaman tepsisiyle yoğurt satan seyyarlar.
Meğer onlar sağlık satıyorlarmış. Üzeri kalın kaymak kaplı, bir akşam beklediğinde bile ekşiyen iki üç gün içersinde küflenen yoğurtlar meğer uzun ve sağlıklı yaşamın gereğiymiş. Şimdi aldığımız yoğurtlar içimizi serinletmenin ötesine gitmiyor denebilir. On beş yirmi gün saklasan da küflenmeyen o beyaz muhallebi benzeri gıdamıza hala yoğurt diyoruz ama içersinde bedenimize çok yararlı olan bakterileri taşımıyorlar. O nedenle çoğumuzda
HAZIMSIZLIK, BAĞIŞIKLIK AZALMASI, İSHALLER, VAJİNAL HASTALIKLARIN ARTIŞI, EGZAMA
Gibi hastalıklar anormal şekilde artmakta. Probiyotikler, vücudumuzun dıştan gelebilecek zararlılara karşı koruma mekanizması olup eksikliğinde yukarıdaki rahatsızlıkların çıkmasını önleyen canlılardır. İster hasta ister sağlam her insanın mutlaka sağlıklı yaşamak için her gün bir miktarda Probiyotik almasında büyük yarar vardır.
Probiyotikler oldukları gibi alındıklarında mide asiditesinde yok olup giderler, o nedenle tercihim iki farklı probiyotikten oluşan ve iki kere kaplanmış olan tipleridir. Bunun bir kısmı ince bağırsaklarda dağılırken diğer kısmı ise kalın bağarsaklar da dağılarak vücudumuzun dengeli beslenmesine neden olurlar. Özellikle antibiyotik tedavilerinde mutlaka kullanılmaları gerekir. Böylece vücudumuzdaki bir enfeksiyondan kurtulurken sindirim sistemimizi de bozmamış oluruz.
Eczacınızdan probiyotikler konusunda detaylı bilgileri aldıktan sonra doğru bir probiyotik kullanarak sağlığınızı koruma altına almanızı öneririm.
F. Mehmet Müderrisoğlu
Rebul Eczanesi
444 12 58