Kars Gezimden Notlar

Türkiye’yi adım adım mesleğim icabı gezmiş olan bir eczacıyım. Ancak bir şehre iş için gittiğinizde hedefleriniz olduğundan koşar adımlarla ziyaretlerinizi bir an evvel yaparak akşam dönmeyi hayal edersiniz. Artık her ay ülkemizin güzel köşelerini eşimle birlikte gezmekten çok mutlu oluyoruz. Martın ikinci haftasında bir tur organizasyonuyla KARS’a gittik. Daha önce de gittiğimiz pek çok vatan köşesinde artık bundan güzeli olmaz dediğimiz yerlerden bir diğeri oldu Kars.

Uçakla Kars’a gittik ve camdan baktığımda beyaz bir örtüye iniyormuş gibi oluyor ancak pilotun gördüğü ince iniş pistinden başka beyazı olmayan parlak güneşi ile bizleri karşılayan Kars’a aşık olmamak elde değil.

Gün boyu tarihi harabeleri, şehrin güzelliklerini gördükten sonra akşam Pushkin isimli bir lokale gittik.  Servis yapan, gözleri pırıl pırıl gülümseyen Rabia isimli servis elemanına kendimizi teslim ettik ve getirdiği nefis yemekleri yedikten sonra hayatımda gördüğüm en içten oynanan Kafkas danslarını seyrettik.

Ertesi gün üstü donmuş Çıldır gölünde atlı kızaklarla gezdik. Geçmişte izlediğim Dr.Zhivago filmini tekrar çekesim geldi.

Otelleri, insanları, yemekleri, peynirleri ile çok ama çoook özel bir kentimiz Karsın mutlaka ziyaret edilmesi gereğine inanmaktayım.

Bu kadar güzelliğin arasında ise tarihi Rus yapımı binanın hemen bitişiğine yapılmış olan sıvası dökük karaktersiz binaların yapımı ise modern çağda tarihi kalıntıların nasıl katledildiğini göstermekte. 

Kars’tan Erzurum’a kadar dört saatlik tren yolculuğumuzda gördüğümüz manzaralar ise hala daha tahrip edemediğimiz doğa harikalarının varlığını göstermekteydi. Hava yol boyunca eksi 10-16 derece olmasına karşın İstanbul’un 6-7 derecesinden daha ılımlı olduğunu da hatırlatmak isterim.

Gidin Kars’a, insanıyla,yapılarıyla,lezzetleriyle,gösterileriyle hatıralarınıza güzel bir anı daha katın.

Yorum Ekle

Abone Olun

Son Bildirilere Ulaşın:

Ecz. Fatih Mehmet Müderrisoğlu. Bütün hakları saklıdır.