İnsan doğduğu andan itibaren yaşlanmaya başlar ve ancak altmışlı yaşlarda vücudun yorgunluğunu hareket kısıtlamalarını hissetmeye başlar. Ben bugün sizlere “lık” hastalığının belirtilerini ve ondan korunmayı, kurtulmayı ve belki de arınmayı nasıl sağlarız onu anlatmayı deneyeceğim.
Altmışlı yıllarda yapılması gereken ilk şeyin bir komple kan analizi ve gerçek bir kontrolden geçmek olacak. Artık kendinizi genç ve her şeyi yapabilir sanmayın, kendinizi zorlayarak hayatınızı tehlikeye atmayın. Yaşamınızda belli değişiklikleri yapmaya yeme ve içmeyle başlayın ve kilo kontrolüne önem verin. Şimdiye kadar sigara içtiyseniz MUTLAKA bırakmayı deneyin ve ne olursa olsun bırakın. Spor yapıyorsanız temponuzu yavaşlatın hatta bir denetmenin nezaretinde yapabileceklerinizi programlayarak kalbinize uygun olarak yapmaya başlayın. Hayattan zevk alabileceğiniz uğraşlarınıza ağırlık vermeye başlayın. Unutmayın bu yaşınıza kadar iş dediniz güç dediniz ve kendinize zaman ayırmadan zamanı akıtıp bu günlere geldiniz. Düne kadar günler uzun enerjiniz bol ama yapılacakları hep ileri atarak geldiniz, şimdi günler hızlı geçiyor ama o eski enerjiler yok artık. Bozulan uykularınızı mutlaka düzeltmeye bakın, çünkü artık uykuya her zamankinden çok ihtiyacınız olacak.
Öncelikle “LIK” hastalığına tutulduğunuzu kabullenin. Bundan sonraki yaşamınızın iyi ve sağlıklı geçmesi sizin ilk hedefiniz olmalı. “LIK” hastalığı çok yaygın olduğundan yaşıtlarınızla birlikte olmaktan keyif almaya bakın çünkü bundan sonra hayat her zamankinden daha hızlı geçecek, unutmayın tuvalet kağıdının rulosu da sona yaklaştıkça daha hızlı dönmekte. Şimdi anladınız mı? YAŞLILIK da kendinize iyi baktığınız kadar YAŞLILIK hastalık olmaktan çıkar ikinci baharınız olur.