Yaşamım boyunca çocukken duyup aklıma kazınan bir lafı size ileterek yazıma başlamak istiyorum, “yaşam güzel olsaydı doğduğumda ağlar mıydım?”. 

Yaşam ağlamayı düşünmeyecek kadar değerli ve yaşanması gerekli taşlı çukurlu bir yol, yola ne kadar ön yargıyla bakarsan o kadar zorlanır, kendini o yolu geçmeye hazırlarsan hem mutlu hem rahat geçersin.

Üniversite hayatı yaşamının en güzel birkaç yılıdır, ben bu yıllara “bal ayı” diyorum.  Eve kira ödemek yok, çamaşırı kim yıkar diye düşünmek yok, yemek derdi apartman aidatı falan hiç olmadığı gibi üstelik baban cebine harçlığını da koymakta, yalan mı bal ayı demem? Yakında mezun olacaksın önce bal gidecek elinden sonra ayıyla kalacaksın. Ayı Pazar şartları, bütün aç ayılar seni bekleyecek yiyebilmek için, eğer bu gün sana öğretilenleri can kulağı ile dinlersen ayıyı alt edebilirsin, unutma artık yanında annen veya babanda olmayacak ve bu hayata tutunma güreşini sen tek başına geçmek zorunda olacaksın. Öylesine değerli emeklerle yetiştin ki mutlaka her zorluğu, her ihaneti, her sıkıntıyı yenebilecek güç ve bilgiye sahipsin, önemli olan bilgini, görgünü ve ailenden aldığın öğütleri yerinde ve zamanında kullanmayı bil.

Hayatında her zaman “GÜLÜMSEME” olsun.  Hayat her şeye rağmen gülümsemeye değer, güzellikleri defterine yaz, üzüntülerini suya.  Farklı ol, aşırı olma. Giyiminde, kişisel bakımında, yaşamında, görgünde farklı ol.  Müzik dinleyeceksen sade sevdiğin popa takılma, jazz da dinle, klasik de. Kendini daha bu günden yarın varmak istediğin  noktaya hazırla.  İş istemeye gitmeden önce aynaya bak, mutlu ve gülümseyen yüzünü incele belki okulda bıraktığın sakalın sana fazla gelir, traş ol, saçını dağınık tutuyor olabilirsin ama gitmek istediğin ortama uygun taranma belki sana değer katabilir, öyleyse tara.  Yırtık blucin seni istediğin gibi okulda popüler yapmış olabilir, artık sen bir iş kadınısın/adamısın belki ütülü bir pantolon daha çok yakışacaktır. Şimdi bir daha aynaya bak ve gülümse, gülümse ki gününde sana gülümsesin.  Unutma gülen yüzün yakışmadığı insan yoktur. Hayat hep seni sınayacaktır, bir gün bu sınavdan çakarsan sakın ağlama, ağlayan insan bir daha sınav geçemeyecekmişçesine korkak olur ve hayatı zordan alır.  Gülümse kaybettiğin paraysa mesleğini iyi biliyor, gücüne inanıyorsan, dürüstlüğün herkesçe biliniyorsa daha çok çalış ve o zordan kendini kurtar.  Hayatında ayı ile güreşmemiş başarılı bir adam göremezsin.  Her başarı ise mücadeleyi gerektirir.

Her zor gün sana daha parlak bir deneyim olarak geri gelecektir.  Hayatında hiçbir zorluk seni yolundan alakoymasın, inandığın yolda, güvendiğin bilgine ve iç güdüne dayalı olarak çok çalışarak geçmene neden olacaktır.

Yaratıcı ol, yediğin yemeğin tadını farklılaştırmayı, giydiğin kıyafetin farklı yakışanları ile dene, dostlarınla birlikte ol. Hayat sadece çalışma ve para kazanma değildir.  Gülümsemeni arkadaşlarınla paylaş, müzeye git, klasik müzik konserine git, tiyatro resim sergisi gibi sanatsal faaliyetlere katıl.  Göreceksin ki akranlarından farklı konuşacak konuların olacak, hayata farklı bakarak içinden gelen gülümsemenle örnek olacaksın.  Gülümsemen hayatının daha renkli daha güzel olmasına neden olacaktır.

Mutlaka çok kitap okumalısın, okudukça okuyasın tutacak ve orada okuduklarını akranlarınla paylaşırken farkın ortada olacak.

Yapacağın ne varsa DÜNYADA DAHA İYİSİ OLAMAYACAK KADAR İYİ OLMALISIN.  O zaman önce annen baban sonra seni eğitenlere olan borcunu ödemen daha kolay olacaktır.  Bu hayatın boyu ödeyeceğin çok büyük borcunun ilk taksitini MEZUN olarak ödeyeceksin.  İkinci taksitin erkeksen askerliğini kızsan sana yakışacak eş adayını bulmak olacak.  Kuracağın ailenin mutlu, saygılı, ve gülümser olması ile üçüncü taksitini ödemiş olacaksın. Şimdi ailene olan o çok yüksek faiz borcunu da çocuğunu sana verdikleri eğitimden daha iyi okutmanla ödeyeceksin.  Sana emeği geçen onlarca hocana olan borcun ise mesleğindeki başarıların duyuldukça ödemiş olacaksın.

Okulun seni bir dünya genci olarak yetiştiriyorsa, senin de dünyaya biliminle meydan okuman gerekir.  Her şeyin başında unutma GÜÇ SENDE, yolun açık olsun.

Mehmet Müderrisoğlu